Muhteşem taşlı yüzüğünüzün gün boyunca yaptığınız bütün aktiviteleri takip ettiğini ya da telefonunuza gelen aramaları ve mesajları renkli ışıklarla size haber verdiğini düşünün! Peki, kulaklığınızın ses ayarını yapmak için sadece kot montunuzun koluna dokunmanız yeterli desek… Yakın geçmişte hayal etmesi bile güç gelen giyilebilir teknoloji ürünleri bugün neredeyse hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girdi. Artık saatinizden telefonlarınızı yanıtlamak için gizli ajan olmanız gerekmiyor, hafifçe dokunarak aktive ettiğiniz kulak içi aygıtlarınız size mükemmel ses kalitesinde müzik dinleme ve konuşma olanağı sunuyor.
Mekândan bağımsız kullanabileceğimiz, yaşamı farklı yönleriyle kolaylaştıran mobil cihazlara olan ilgimiz ve bağlılığımız giderek artıyor. Bu da “giyilebilir teknolojiler” olarak tanımladığımız ürünlerin giderek gelişeceğini ve çeşitleneceğini gösteriyor.
Giyilebilir Teknoloji Nedir?
Giyilebilir teknoloji, tasarımına ve özelliklerine göre vücudumuzun uygun bölümlerine takabildiğimiz ya da giysilerimize entegre edebildiğimiz teknolojik aletlerin genel adıdır. Giyilebilir teknoloji ürünlerinin tarihi hayli eskiye dayansa da günümüzde bu tanıma uygun olabilmesi için ürünün akıllı sensörlere ve mikroçiplere sahip olması, kablosuz ağlar aracılığı ile verilerin aktarımına izin vermesi gerekiyor.
Giyilebilir teknolojileri daha iyi anlamak için üzerinde durmamız gereken bir diğer kavram da Nesnelerin İnterneti (IoT). Nesnelerin İnterneti, bir ağa bağlı bulunan nesnelerin kendi aralarında iletişim içinde olmaları ve ihtiyaç duydukları veriyi birbirlerine aktarabilmeleri esasına dayanıyor. 2000’li yılların başında hayatımıza giren Nesnelerin İnterneti akıllı şehirler, akıllı evler ve giyilebilir teknolojiler gibi pek çok uygulama alanıyla gelişimini sürdürüyor.
Giyilebilir Teknolojilerin Tarihi
Günümüzdeki bağlamından biraz daha farklı olsa da giyilebilir teknolojilerin tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Leonardo da Vinci’nin askeri amaçla kullanılmak üzere fikrini geliştirdiği ilk pedometre, 17.yüzyılda İsviçreli Abraham-Louis Perrelet tarafından hayata geçirildi ve atılan adım sayısı ile zamanı baz alarak mesafeyi ölçmek için kullanıldı.
16. yüzyılda kolye olarak kullanılan küçük saatler üretildi. Saatlerin taşınabilir hale gelmesi başlı başına bir yenilikti. Bir süre sonra erkekler saatlerini boyunları yerine ceplerinde taşımaya başlayınca cep saatleri tasarlanmaya başlandı. Bir sonraki yüzyılda ise kadınlar için bilezik formunda kol saatleri geliştirildi.
17. yüzyılda takı olarak tasarlanan ve abaküs olarak kullanım özelliğine sahip yüzükler üretildi. Yine aynı yüzyılda ilk işitme cihazları geliştirildi.
1975 yılında üretilen ve giyilebilir teknolojilerde bir dönüm noktası kabul edilen hesap makineli kol saatleri ise tam anlamıyla fenomen haline geldi.
Giyilebilir teknolojilerin bu tarihten sonraki gelişimi ise baş döndürücü bir hıza ulaştı. 1977 yılında parmak ucuna takılan kalp atış hızı monitörü, iki yıl sonra taşınabilir kablosuz kalp atış hızı monitörü piyasaya sürüldü. 1979 yılında hayatımıza giren Sony Walkman müzik dinleme alışkanlıklarımızda köklü bir değişim gerçekleştirdi. 80’ler ve 90’larda elektronik cihazları giysilere dokuyabilen teknolojiler geliştirildi. 2000 yılında ilk bluetooth kulaklık seti piyasaya sürüldü. 2003 yılında Zephyr tarafından geliştirilen ve amacı sporcular ya da fiziksel olarak zorlu işlerde görev alanların yaşamsal belirtilerini takip etmek olan Bioharness göğüs kemeri, 2010 yılında Şili’de 69 gün boyunca madende mahsur kalan madencilerin sağlık durumlarını takip etmek için kullanıldı.
2009, fitness bantları ya da diğer adıyla akıllı bilekliklerle tanıştığımız yıl oldu. 2013 yılında, beraberinde getirdiği pek çok tartışma ile birlikte Google Glass’ın ilk versiyonu sınırlı sayıda satışa çıkarıldı ve “akıllı gözlük” kavramını hayatımıza soktu. 2015 yılında ise akıllı saatler giyilebilir teknoloji pazarının en değerli segmenti haline geldi. Neredeyse her yıl yeni bir cihaz ya da uygulamasıyla tanıştığımız giyilebilir teknolojilerin geleceğimizi nasıl şekillendireceğini birlikte göreceğiz.
Giyilebilir Teknolojiler Neden Önemli?
Geçtiğimiz on yılda başta sağlık olmak üzere, iletişim, eğitim, eğlence, moda sektörlerini ve iş yapma biçimlerimizi dönüştürmeye başlayan giyilebilir teknolojilerin ürün ve kullanım alanları giderek genişlese de henüz yolun çok başında oldukları söylenebilir.
Sağlık alanındaki giyilebilir teknoloji ürünleri teknik olarak doktorların çağrı cihazı taktığı ilk günlere kadar uzanıyor, ancak bugün geldiği noktada doktor ile hasta arasındaki iletişim şeklini etkileme potansiyeline sahipler. Özellikle kronik hastalıklara sahip olanların verilerinin uzaktan dijital olarak izlenmesine olanak sağlayan, ani düşme, bayılma gibi verileri acil yardım hatlarına ileten teknolojiler şimdiden insanların hayatlarını kurtarmaya başladı. Çok yakın bir geçmişte yalnız yaşayan 78 yaşındaki Mike Yagger, kullandığı Apple Watch’ın düşme algılama özelliği sayesinde kurtarıldı. Yagger’in 45 saniye hareketsiz kaldığını tespit eden cihaz 911’i otomatik olarak arayarak ilgili birimlerin kendisine ulaşmasını sağladı. Bu olay bize giyilebilir teknolojilerin dönüştürücü etkisini de göstermesi bakımından hayli önemli. Kullandığınız cihazların acil durumlarda güvenlik güçlerine, sağlık kurumlarına ulaşabilmesi ve yanıt alabilmesi için sizi çevreleyen bütün sistemlerin de bu teknolojinin gerekliliklerine uyum sağlaması gerekiyor.
Giyilebilir Teknolojilerin Gelecekteki Yeri
Teknolojik gelişmelerin hızını göz önüne aldığımızda giyilebilir teknolojilerin geleceğindeki olasılıkların sonsuz olduğunu söyleyebiliriz. Ancak uzmanlar, COVID-19 pandemisinin kişisel yaşamlarımızdaki etkilerinin giyilebilir teknolojilerin yakın gelecekte yaşayacakları değişimleri de etkileyeceğini düşünüyorlar.
Halihazırda giyilebilir teknolojilerin pek çoğu nabız, kan basıncı gibi çok temel sağlık parametrelerini ölçebiliyor. Pandemi ile birlikte kandaki oksijen seviyesini takip eden, sıcaklık sensörüne sahip olan araçlar da önem kazandı. Sağlık ve evde yaşam konularının ön plana çıkması ile giyilebilir teknolojilere; uyku izleme, ruh hali takibi, yaşlı ve çocukların uzaktan takibi, akıllı ev cihazlarını daha rahat kullanmayı sağlayacak arayüzler eklenmesi bekleniyor. Sağlık parametrelerini ölçme bakımından daha geniş donanıma sahip olan akıllı bilekliklere ateş ölçer ve kandaki oksijen seviyesini ölçecek sensörler eklenmeye başladı bile. Bu cihazlarla ilgili beklenen en önemli gelişme ise NFC özelliği ile temassız ödeme deneyimi sunmaları.
Yenilikler birbiri ardına hayatımıza girdikçe daha çok tükettiğimiz ve daha çabuk sıkıldığımız gerçeğini göz ardı edemeyiz. Ürün geliştiriciler de bu gerçeğin farkında olduklarından özellikle akıllı saat ve bilekliklerde kolye, anahtarlık gibi farklı formların geliştirileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Aslında bu değişimler bugünden ilk örneklerini vermeye başladı. Sadece kadınlar için geliştirilen, tasarımı ön plana çıkaran giyilebilir teknolojiler önemli bir pazar olma yolunda ilerliyor.
Giyilebilir teknolojilerin geleceğindeki en önemli adımlardan birisi de cep telefonuna olan bağımlılıklarının azalması ve pil ömürlerinin uzaması olacak. Kulaklıklarımızı, saatlerimizi, bilekliklerimizi Bluetooth üzerinden telefonlarımıza bağlayabiliyoruz ancak yine de erişilebilirlik açısından mesafe sınırlamalarına uymak zorunda kalıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu konuda önemli gelişmeler yaşanması, cihazların bitmeyen şarj edilme döngüsünün de azalması bekleniyor.
Günümüzde giderek önem kazanmaya başladığını gördüğümüz “kullanıcı deneyimi tasarımı” ve “kullanıcı arayüzü tasarımı” çalışmalarının, gelecekte giyilebilir teknolojiler için çok daha uygun fiyatlı ve kullanıcı dostu ürünlere kavuşmamızı sağlayacağını söyleyebiliriz.
En Popüler Giyilebilir Teknoloji Ürünleri
Akıllı Saatler
En çok bilinen ve en yaygın kullanılan giyilebilir teknolojilerden birisi olan akıllı saatler, cep telefonumuza gelen mesajları saatimizden okumamızı ve yanıtlayabilmemizi, telefonumuzu elimize almadan aramalara yanıt verebilmemizi sağlıyor. Bunun yanı sıra günlük fiziksel aktivitelerimizi takip etmek için kullandığımız akıllı bilekliklerin sahip olduğu pek çok özelliği de barındırıyor. Akıllı saatlerin tasarımları sürekli gelişiyor ve değişiyor. Sektörün önde gelen markalarından Apple Watch, kullanıcıların herhangi bir ek aksesuar olmadan EKG çekmelerini, tüm fitness kayıtlarını takip etmelerini, kanlarındaki oksijen seviyesini ölçmelerini de sağlıyor. Matrix PowerWatch ise güneş enerjisi ve vücut ısısı ile şarj edilebiliyor.
Akıllı Bileklikler
Çoğumuzu giyilebilir teknolojilerle tanıştıran akıllı bileklikler ya da diğer adıyla fitness takipçileri; attığımız adımları, kalp atış hızımızı, yaktığımız kalori miktarını ve daha bir dizi veriyi izliyor ve kayda alıyor. İşlevsellik odaklı olmalarından dolayı akıllı saatlere göre daha uygun fiyatlı olsalar da son yıllarda eklenen bir dizi özellikle akıllı saatlerle aralarındaki fiyat ve performans farklı giderek azalıyor. Pazarın lideri konumunda olan Fitbit, çocuklardan yetişkinlere uzanan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Garmin Forerunner özellikle koşu yapanları odağına alan bir akıllı bileklik olarak beğeni topluyor. Xiaomi ve Huawei markaları da akıllı bileklik pazarında uygun fiyat-performans değerleriyle öne çıkan modellere sahipler.
Akıllı Mücevherler
Fiziksel aktiviteleri izlemeye odaklanan akıllı mücevherler, saat ya da bileklik kullanmak istemeyen, daha minimal ve şık çözümler arayanlar için en ideal giyilebilir teknolojiler olarak öne çıkıyor. Oura ve Ringly gibi markalar tarafından geliştirilen akıllı yüzükler tıpkı standart yüzükler gibi parmağa takılıyor. Kullanıcılar tüm sağlık verilerini akıllı telefonlarından takip edebiliyor. Oura sade bir tasarımı tercih ederken, Ringly yarı değerli taşlarla oluşturduğu zengin bir yüzük ve bilezik koleksiyonu sunuyor. Akıllı mücevherlere yoğun ilgi pek çok tasarımcıyı da harekete geçirmiş durumda. Kolyeden broşa, bileklikten küpeye kadar farklı özelliklere sahip pek çok akıllı mücevher tasarımı bulunuyor.
Akıllı mücevherler içinde en farklı ve kalıcı çözüm ise Joule tarafından geliştirilmiş. Tüm küpelere uygun bir kulak arkası kilidi olarak tasarlanan cihazı, dilediğiniz küpenizle kullanabiliyorsunuz. Cihaz 1,5 gr ağırlığı ile dünyanın en hafif aktivite takip cihazı olma özelliğini de taşıyor.
Akıllı Giysiler
Akıllı giysiler, giyilebilir teknolojilerin diğer örneklerine göre yaşam tarzını kolaylaştıracak ve tıbbi takip yapmaya olanak sağlayacak daha geniş seçenekler sunuyor. Giyilebilir teknolojilerin geleceği olarak kabul edilen akıllı giysiler, kullanım amaçlarına göre çok farklı seçeneklere sahip. Bu alanda kapsamlı çalışmalar yürüten firmalardan birisi de Samsung. Çok sayıda patent başvurusunda bulunan şirket, yakın bir gelecekte solunum yolu hastalıklarını teşhis edebilen akıllı gömlekleri, koşu formunu takip eden akıllı ayakkabıları, akıllı çantaları ve kemerleri piyasaya sürebilir. Ancak akıllı giysilere ulaşmak için bekleyen patent başvurularını beklemenize hiç gerek yok!
Wearable X firması tarafından üretilen Nadi X akıllı yoga pantolonları, hatalı duruşlarınızı titreşimlerle düzeltme özelliğine sahip. Neviano tarafından geliştirilen mayolar ise UV ışınlarını ölçerek, gölgeye kaçmanız ya da güneş kremi sürmeniz için sizi uyarıyor. Siren firmasının akıllı çorapları ise diyabet hastaları için özel olarak geliştirilmiş. Sahip olduğu sensörler ile sürekli ölçüm yapan çoraplar, sıcaklığı artan ve enflamasyon gelişmesi muhtemel noktaları kullanıcısına bildirerek diyabetik ayak ülserlerinin önünü almayı hedefliyor.
Sanal Gerçeklik (VR) Gözlükleri
VR gözlükleri simülasyon eğitimleri gibi profesyonel amaçlarla ya da tamamen eğlence odaklı olarak kullanılan ve başa monte edilen ekran ve ses sistemlerinden oluşan giyilebilir teknoloji ürünleridir. Uzun yıllardır gelişimine tanık olduğumuz bu ürünler, son yıllarda daha hafif ve ergonomik tasarımları ve erişilebilir fiyatları ile oldukça ilgi görüyor. VR gözlükleri bilgisayar destekli ve cep telefonu destekli olmak üzere iki farklı türe ayrılıyor. Occulus Quest 2 ve HTC Vive gerekli tüm bileşenleri bünyesinde barındıran bilgisayar destekli VR gözlükleri olarak öne çıkıyor.
Cep telefonu destekli VR gözlüklerinin en ilginç örneği olan Google Cardboard ise giyilebilir teknolojilerin minimal çözümlerle bile hayatımızın bir parçası olabileceğinin en güzel örneği. Google Cardboard katlanabilir kartondan yapılan bir izleme aparatı ile cep telefonunuzdaki VR uygulamalarını kullanabilmenizi sağlıyor.
Akıllı Gözlükler
Daha düzgün bir görüş için kullandığımız gözlükler, yakın bir gelecekte en popüler giyilebilir teknoloji ürünleri olmaya aday görünüyor. 2013 yılında Google Glass Explorer ile başlayan bu yolculuk bugün artırılmış gerçeklik (AR) eklentileri ile akıllı gözlükleri eğitimden, teknik destek operasyonlarına kadar pek çok alanda kullanılabilir hale getirdi. Google Glass, mahremiyet kaygıları ve yüksek fiyatı ile uzun süre pazarda kalamadı ama Jins Meme, Meta Pro ve Wiseup gibi girişimlerin önünü açtı.
Facebook ve Ray-Ban’ın ana şirketi olan Luxottica tarafından geliştirilen ve 2023-2025 yılları arasında piyasaya sürülmesi beklenen akıllı gözlük markası Orion’un artırılmış gerçeklik özelliklerine sahip olacağı ve Siri benzeri dijital bir asistan ile kontrol edileceği söyleniyor.